Secret Necklace
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ~Miss Wertainën

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Croawien Lé Wertainën
5. Sınıf Slytherin Öğrencisi
5. Sınıf Slytherin Öğrencisi
Croawien Lé Wertainën


Yaş : 32
Tarafı : Karanlığa Meğilli
Rp Partneri : İlgilenmiyor.
Gerçek İsim : Ö.M

~Miss Wertainën Empty
MesajKonu: ~Miss Wertainën   ~Miss Wertainën Icon_minitimeCuma Ekim 02, 2009 11:41 pm

Gümüş rengi gözlerini kapatan göz kapakları aralandı. Kendini kütüphanenin en dip köşesinde, “İleri İksir Yapımı” kitabının üzerine kıvrılmış olarak buldu. Muhtemelen hazırlamaya üşendiği iksir ödevini yaparken uyuyakalmıştı. Ödevin konusu bile o an aklında değil gibiydi. Gece fazlasıyla geç yattığından gününü derslerde uyuklayarak geçirmişti. Bu dersteki performansına ve okul notlarına yansıdığında anne ve babasının yüzündeki sert ifadeyi gayet net hayal edebiliyordu. Daha dönem başında onlara derslerine çalışacağına dair söz vermemiş miydi ? Kalbinin orta yerine çöken pişmanlık duygusu onu rahatsız etti. Bir ton öğüt ve fırça yemek hoşuna gitmeyecekti. Bundan kötü etkilenen ders performansını, onu fazlasıyla yoran iksir ödeviyle birlikte bir süre rafa kaldırmalıydı. Şimdi tek istediği kendini sıcak yatağına atıp sonsuza dek uyumaktı. Yerinden doğrularak önce kitaplarını topladı, ardından da tüy kalemi, mürekkebi ve parşömeni gelişi güzel çantasına tıktı. Düzen ve disipline ayıracak bir dakikası daha yoktu değil mi ? Çantasını koluna takıp kitaplarını eline alarak kütüphanenin önünde oluşmuş kalabalığa karıştı.

Zindanlardan nasıl geçtiğini anlayamadan kendini ortak salonda buldu. Az önce kısık bakan gümüş gözler, şimdi Andrew’u görmenin verdiği heyecanla parıldıyordu. Epey düşünceli gözüken genç adamın yanına yaklaştıkça kalbini heyecan kaplıyor, kalp atışlarında hissedilir derecede artış görülüyordu. Kolunu ağrıtmaya başlayan kitaplarını koltuğun üzerine bırakıp, çantasını koltuğun yan tarafına attı. Andrew’in yanına oturur oturmaz, genç adamın üzerinde yoğunlaşan bakışlarını hissetti.
“Seni çok özledim, sevgilim.” Genç adamı yakasından tutup kendine çekti ve dudaklarını onun dudaklarına mühürledi. Şaşkın olsa da ona aynı ateşle karşılık verdi Andrew. Şimdi elleri genç adamın saçlarında geziniyor, diğer yandan Andrew’un elini belinde hissediyordu. Bu yakışıklı, çekici gencin ona dokunması Euvémina’yı pek bir heyecanlandırıyordu. Sonsuza değin onunla yaşayacak genç adama daha çok yaklaşırken hayal meyal kulağına çıtırdayan odunların sesi geliyordu. Alevin yarattığı yansıma yavaş yavaş sönerken ortama yayılan mahremiyet havasında kaybolup gitmekten korkuyordu Euvémina. Yine de kendini genç adamın kokusunu içine çekmekten alıkoyamıyordu. Dur ! Demeyi başaramadığı bir saplantı gibiydi Andrew’a olan aşkı. Eşsiz ve sonsuz…

Öpüşme boyutu git gide büyüdü. Artık ikisi de Dünya’yla olan bağlantısını adeta kesmişti. Ortama daha derin bir mahremiyet kazandırmak istercesine sönen alevler kor haline gelmiş odunları çıtırdatıyordu. Genç adam onu daha karşı koyulmaz bir ateşle sararken, genç kadın kendini çekemiyordu onun kollarından. Belki de ilk kez o an Andrew’un olmak istiyordu. Mesafe tamamen kapandı, artık vücutları birbirine değiyordu. Hogwarts’ın özel bir odasında oturuyor değil de kendi evlerinde, başka bir yerde olsalar hiç tereddütsüz kendini onun oyununa bırakabilirdi. Öpüşmenin yarattığı sarhoşluk ikisinin de gözünü kör etmişken dönülmez bir yola girmeye başladıklarının farkında bile değillerdi. “Hey” Genç adam afallamış, Euvémina’nın ani çekilişinin nedenini kavramaya çalışıyordu. Euvémina ise az önce düşündüklerini hatırladıkça kendinden utanıyordu. Annesinin kızı olmayı neredeyse başaracaktı genç cadı. Aileye leke düşüren lanet kadına benzeyip hayatını mahvedecekti bir çocuk için. Ortamın daha da boğucu bir havaya büründüğünü gözlemlediğinde hemen ayağa fırladı. Hiçbir şey söylemeden hızla kızlar yatakhanesine doğru yürümeye başladı. Az önce yaşananların sarhoşluğunu üzerinden atamazken çantasını ve kitaplarını Andrew’un yanında unuttuğunun farkında bile değildi.

Geceliğini üstüne geçirir geçirmez kendini yumuşak yatağına bıraktı. Bavulunu toplamak için fazlasıyla yorgundu. Evet, çok seviyordu Andrew’u. Onun için her şeyi yapabilirdi belki de; ama bu kadar ileri seviyelere gidilmeyecek kadar erkendi. Euvémina’yı tedirgin eden, Andrew’a karşı güvensizliğiydi. Bir türlü ona tam anlamıyla güvenmeyi başaramıyordu. Bunu çoğu kez geçmişindeki çapkınlık olaylarına bağlasa da durumun aslında görünenden farklıydı. Genç adam onu gerçekten istiyor muydu ? Sanmıyordu, başkalarının yanındayken sevgililermiş gibi davranmıyordu. Bundan bir sene öncesinde koluna taktığı her kızı orada burada öpmekten çekinmeyen biri için bu oldukça anormal bir durumdu. Kafasındaki düşünceler çeşitlenirken gözlerinin nasıl kapandığını anlamaya vakit bulamadı.



Gözlerini açtığında saat henüz erkendi. Yatıp uyumak aklından geçtiyse de bunu yapmamayı tercih ederek sıcak yatağını terk etti. Giysilerini bavulundan çıkarmaya çalışırken akşamki mahremiyet anları gözünün önüne geliyor, kendi iğrençliğine lanet ediyordu. Basitliğine acıyarak geceliğini çıkardı. Hafif terlemiş bedeni soğuğu son hızla iletirken titriyordu. Gömlek düğmelerini iliklemeye başladığında aklı çok başka yerlere uçup gitmişti. Akşam, yıllardır hatırlamadığı biri aklından gelip geçmişti. Çocukluğunda ismini lanetler okuyarak bağırdığı, anne sıfatını asla hak etmediğini düşündüğü kadını ilk defa hatırlamıştı. İyi kötü bir annesi olduğuna sevinmesi gerekirken neden ona karşı büyük bir kin besliyordu dersiniz ? Sevmiyordu o kadını. Erkeklerle düşüp kalkan bir sokak kadınının tek gecelik hatası olmak bazen canını acıtan bir gerçek, bazen intikam alması için bir bahaneydi onun için. Üvey annesi bile daha çok annelik yapmıştı Euvémina’ya. Güneş gökyüzünde yerini aldığına göre güzel bir gün olacaktı ve Euvémina bu güzel günü annesini düşünerek harcamayı istemiyordu. Cübbesini de üzerine geçirdikten sonra saçlarını gelişi güzel taradı. Dalgalı saçlarının doğal hali ona daha güzel geliyordu. Sabahları saç başla uğraşmak isteyeceği en son şeydi çünkü. Üşengeç cadı çantasını kaptığı gibi kapıya doğru yöneldi.

Ortak salon beklediği kadar kalabalık çıkmadı. Karnı henüz aç olmadığından boş sohbetler etmek yerine, güne kitap okuyarak başlamayı seçti. Akşam bazı kitaplarını ve kütüphaneye götürdüğü çantasını ortak salonda bıraktığını fark etti. İksir ödevinin yarısı bıraktığı gibi duruyordu. Üstelik ödevin son teslim tarihi o gün öğleden sonraydı. Akşamını Andrew’la fantezi yapmak yerine çalışarak geçirse iksir ödevi çoktan bitmiş olurdu. Eh, ne de olsa kızımız pek çalışmayı sevmiyor. Sayfalar dolusu ödev yapmasını beklememiz biraz garip olur doğrusu. Yaklaşık bir saattir elindeki kitabı inceleyen genç kadın yorulduğunu hissederek kitabı yavaşça kapadı. Zaten salon gitgide dolmaya başlıyordu. Bu gürültüler arasında kitaba yoğunlaşması imkânsızdı. Yine de kehanet dersliğine gidip Miss Mrythes’ın saçmalıklarını dinlemektense salonda kopan gürültülere bizzat katlanmayı yeğliyordu. Kendini halsiz bir şekilde rahatça kurulduğu koltuktan kaldırdı. Bıkkın ifadesi dikkat çekmiyor değildi. Çay yaprakları konusunda araştırma bile yapmamıştı. Ah, ne kadar da tembeldi Euvémina ! Nasıl başarılı olacaktı bu kız ? İç çekmeye devam ederek soğuk zindan koridorlarına adımını attı. Önümüzdeki iki saat boyunca dişini sıkmalıydı. Düşünüyordu da, belki de dinliyormuş gibi yapabilirdi. En azından bu Miss Mrythes’ı kandırmaya yarayacak bir yöntemdi. Dersi anlatırken adeta kendinden geçen genç kadın kimin dinleyip dinlemediğini çoğu kez önemsemezdi. Bu kez de öyle olmasını diledi Euvémina.



“Yüce Merlin ! Bu dersliği şatonun tepesine koymak bunlara ne kazandırıyor acaba ?” Hızlı soluk alıp verişi uzun bir koşudan gelmiş izlenimi veriyordu; ama genç kadın dakikalardır çıkılması zor, uzun merdiveni tırmanmaya çalışmıştı. Öksürerek kapıyı açtığında Profesör Mrythes’in henüz gelmemiş olduğunu anladı. Gryffindor ve Slytherin… Müdürler ne işe yarıyordu acaba ? Hangi mantık iki sınıfı bir arada toplardı ki ? Anlaşılan iki saatlik süre zarfı hem Euvémina için hem Slytherin’liler için hem de Profesör Mrythes için zorlu geçecekti. Tanıdık bir yüzün gözüne çarpmasıyla anında o tarafa yöneldi. Yer aramak zorunda kalmadığı için mutluydu. Jessica ile dört senedir arkadaşlardı, ona güvenebilirdi. “Çay yapraklarını araştırdın mı Jessica ?” “Ah ! Lanet olsun unuttum !” İki arkadaş birbirine gülümserken Euvémina yalnız olmadığı için mutluydu. Belki de sınıfın yarısından çoğunun ödevin varlığından haberi bile yoktu. Gryffindor’lu birkaç havalı budalanın Jessica’yla ikisine bakıp kıkırdadığını gördü. Kalbine yerleşen öfkeyle sivri dilini kullanacaktı ki; kapı açıldı ve tüm ses kesilince Euvémina’da susmak zorunda kaldı. Kendisi gibi birçok kişi gülmemek için dudağını ısırıyordu. Profesör Mrythes’ın kafasına taktığı püsküllü şapka, onun son derece anormal olduğunu kanıtlamaya yetiyordu. Jessica’nın, arkasına saklanarak güldüğünü fark ederek dudağını tekrar ısırdı. Masada durduğunu fark ettiği fincanların içinde çay vardı. Profesörün anlattığına göre herkes eşinin fincanını yorumlayacaktı. Jessica’ya ne olduğunu merak etmekten çok kendisi hakkında ne çıkacağını düşünüyordu. Genelde bu saçmalıklara inanmazdı, yine de doğru çıkanlar olmuştu tabii. Profesör Mrythes’ın dediğine göre bunlar tamamen gerçekti. Kendini buna inandırmaya çalışıyordu Euvémina.

Çay yaprakları… Arkadaşının fincanına baktığında teleğin anlamsız bir şekle bürünmüş olduğunu fark etti. Kitaba birkaç dakikadır göz gezdiriyor da olsa teleğe bir anlam vermeyi başaramamıştı. Dersin en saçma kısımlarından biri de buydu. Kitapla uygulama arasında bir benzerlik yakalayamıyordu. Profesör Mrythes yanlarında bitip ciyakladığında, korkudan elindeki fincanı düşürecekti neredeyse. “Bir sorun mu var Miss Ætha ?” Aslında doğru cevap evet olurdu ama ne diyeceğini bilemiyordu. Mrythes, Euvémina’nın sorunuyla ilgilenmeyi bir kenara bırakıp Jessica’nın fincanını elinden aldı. “Ah zavallı küçüğüm. Ne yazık ki sana iyi haberler veremeyeceğim. Mutlu bir ilişkin var. Fakat bu üçüncü şahıslar tarafından zarar görecek. Bir süre sonra üçüncü şahıs senin yerine geçecek. Hımm… Derslerine dikkat etmiyorsun. Baban büyük hayal kırıklığına uğrayabilir Euvémina. Çok dikkatli olmalısın küçüğüm.” Açık kalmış ağzını kapattığında düşünemiyordu. Beyninden her türlü düşünceyi silen garip bir öfkeyle yüzleşiyordu. Deli kadın ! Uyduruyordu yine, uyduruyordu işte ! Üçüncü şahıslar sözcüğü beyninde yankılanırken nasıl gerçek hayata dönüş yapabilirdi ki ? İnanmıyordu. Profesör Mrythes yanılmış olmalıydı. “Euvémina , iyi misin ?” Jessica’nın sesiyle hayata dönerken hala şok içindeydi. Onu Andrew’dan ayırabilecek cadı kimdi ? Euvémina bunu delicesine merak ediyordu işte. Onun yerini asla alamazdı kimse. Bir tek o evlenebilecekti Andrew’la. O istemese bile aileleri istiyordu sonuçta. Git gide beyazlayan teni eski rengine kavuşurken kendini biraz da olsa Mrythes’in dediklerinin yalan olduğu konusunda ikna etmişti. Son senesini kesinlikle kehanet dersinden uzak geçirmek istiyordu. Yine de beyni şiddetle, onu üçüncü şahıslar sözünü düşünmeye zorluyordu. “Euvémina , zil çaldı, burada durmayı mı düşünüyorsun ?” Etrafına bakındığında profesörün çoktan gittiğini, sınıfın yarısından çoğunun kapıya hücum ediyor olduğunu gördü. Gerçekten de zil çalmıştı. Beynindeki şüphe zelzelesi şiddetlenirken bir karara vardı. Şimdi gidip Andrew’i bulacak, olup biteni ona anlatacaktı. Ne diyeceğini az çok tahmin ediyordu, yine de bunu söylemeden rahat etmeyecekti. Zindanlara tekrar dönerken aklında sadece tek bir düşünce vardı. “Acaba o şahıs kim ?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valeria E. Cynthia
Admin/Muggle Araşt. Profesörü/Slytherin B.S
Admin/Muggle Araşt. Profesörü/Slytherin B.S
Valeria E. Cynthia


Tarafı : Yoldaşlık
Rp Partneri : Sean Q'Néill
Gerçek İsim : Beyza

~Miss Wertainën Empty
MesajKonu: Geri: ~Miss Wertainën   ~Miss Wertainën Icon_minitimeC.tesi Ekim 03, 2009 12:08 am

Kurgu ^ 25 puan
Betimleme ^ 25 puan

İmla Kuralları ^ 20 puan
Renklendirme ^ 15 puan
Uzunluk ^ 15 puan

Toplam : 100 Puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://secretnecklace.yetkinforum.com
 
~Miss Wertainën
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Miss Wertainën

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Secret Necklace :: Secret Necklace Merkezi :: Rol Oyunu Merkezi :: Puanlama Merkezi-
Buraya geçin: